orhan veli

Şiirden Güfteye Bir Garip Orhan Veli

İçimizde bir yerlerde saklı bir oda var. Bir hazine gibi bir dua gibi. Yalnızlığımızı paylaştığımız bir oda, belki de kadirşinas bir dost. Her insanın parmak izinin özel olması gibi aslında o odada biriktirdiği ezgiler de bir o kadar nevi şahsına münhasırdır.

Hürriyetidir insanın içindeki ezgiler. Bu öyle bir hürriyet ki Mozart’a işitme duyusu olmamasına rağmen evrenselliğe ulaştıracak besteler yaptırıyor. Dini, dili, ırkı, siyasi görüşü farklı olsa da insanları bir araya toplayabiliyor. Sen ben değil biz olmayı öğretiyor. Bizlik yoluna döşenen taşlar var. Besteler, güfteler, şiirler… Her birini tek tek özenle yerleştiren eller var.
İşte şimdi onlardan birini en bedava yaşamış olanını anlatmaya çalışacağım, Orhan Veli’yi. Orhan Veli dediğim de biliyorum ki ilk aklımıza gelen şair yönü oluyor ama gelin biraz notalarla buluşmuş bir çok farklı gönülden farklı gönüle akmış şiirlerine bakalım biraz. Kimler kimler ortak olmuş o taşın yüküne
GÜN OLUR
(Zülfi Livanelinin bestesi ve icrası ile içimizdeki oda da yerini almış bir Orhan Veli şiiri)
Gün olur, alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra.
Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.
Hele martılar, hele martılar,
Her bir tüylerinde ayrı telaş!…
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi…
BEDAVA

(Özdemir Erdoğan tarafından bestelenmiş ve seslendirilmiştir.)

Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.

İstanbul’u Dinliyorum, Gözlerim Kapalı

(Cem Karaca tarafından seslendirilmiş)

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul’u dinliyorum

ANLATAMIYORUM

(Onno Tunç tarafından bestelenmiş ve Hümeyra seslendirmiştir)

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

orhan veli kanık

AYRILIŞ

(Ezginin Günlüğü tarafından bestelenmiştir.)

Bakakalırım giden geminin ardından;
Atamam kendimi denize, dünya güzel;
Serde erkeklik var, ağlayamam.

Her şey birdenbire oldu.

BİRDENBİRE( Murat özyüksel tarafından bestelenmiş ve Işığın Yansıması grubunca seslendirilmiştir.)

Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.

Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar…
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.

Macera

(Ahmet Kaya tarafından bestelnmiş ve seslendirilmiştir)

Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.

Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.

Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.

Ne yardan geçerim, ne serden;
Ne denizden, ne gökyüzünden ama…
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.

Oymuş, diyorum, zavallı şairin
Görüp göreceği.

HÜRRİYETE DOĞRU

(Nadir Göktürk’ün bestesini Ezginin Günlüğü tarafından seslendirilmiştir.)

Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin;
Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin.
Ağları silkeledikçe
Deniz gelecek eline pul pul;
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden,
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda.
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin;
Bayramlar seyranlar mı dersin, şenlikler cümbüşler mi?
Gelin alayları, teller, duvaklar, donanmalar mı?
Heeeey!
Ne duruyorsun be, at kendini denize;
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere.

Bu yazımızı da tavsiye ederiz:  Aşkı-ı Biçare - Şiir - (Bir güzeli sevdi gönlüm)

Düşler ülkesinden bir kaza sonucu sevgisiz insanlarla dolu dünyanıza düstüm. Kim oldugumu sorarsanız "Biraz rüzgarım biraz dalga" şairin dediği gibi. Aslında belki kendimi arıyorum ben de burda. Yaşım konusunda da farklı düşünceler var ama ben hepinizle akranım. Burdan çoğu zaman düşler ülkesine olan özlemini paylaşıyorum sizlerle. Herşeyin yeterince gerçek olduğu bu dünyada biraz da olsa hayallerimize sahip çıkalım ne dersiniz ? Unutmayın insan kardeşlerim: "İnsan Sevgi İle Yaşar "

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Edebiyat Kategorisinde Son Yazılar

Sevgi Eken Sevgi Biçe

Saçıma ak düştü bu sene, İlk tanenin havaya düşmesi gibi; Hiç olacak olanın üstüne. Hissettim o

Şapșik

En beklenmedik anda, nameler getirdi güvercinler. Bilmiyorum nasıl vardım yanına, başım kollarımın arasında. Bakışınca gözlerinle, düşüncelerim

Kardan Adam

Güneşin ilk ışıkları henüz yeni yeni karların üzerine vuruyordu. Sabah koşusunu yapmak için evinden hızlı adımlarla

Aynaya Bakınca -1

Saat hayli geç olmuştu ama aksi gibi canı çay çekiyordu. Çayı içtikten sonra gece uyuyamamak vardı