Yazmak da Yorulur

3

Toprak, 

Aslımız, yurdumuz ve sonumuz  
Toprak, 
Sevdiklerimize hasretimiz 
Toprak, 
Yağmur damlalarının sığınağı
Toprak, 
Her bir adımda ruhumuzdan kaçışımız 
Toprak, 
Emeğimiz, ekmeğimiz.  
Toprak,
Yazgımız ve yazdığımız.
 
Yazgısını bekleyen sahifemiz topraktan o sahifeyi dolduran kalem yine topraktan.
İşte şimdi,
toprağa yakarışta, 
kağıt ve kalemden kaçıştayım. 
İşte şimdi,   
Yazmanın da yorulduğu duraktayım. 
 
"Sevmek İnsanın En Büyük Acısıdır. 
 
Sevmek, bizim kendimize ve dünyaya karşı giriştiğimiz hırsızlığa, kendi gücümüzle karşı çıktığımız biricik haklılığımızdır. kağıt kalem yazmak
… Sevmek, özünde varolan  büyük bağlamaya karşı, insanı günlük ilişkilerin kişiliksizleştirdiği tutsaklıktan kurtaran en büyük özgürlüktür. İnsanı yalnızlığın hazineleri ne götüren bir arınmadır sevmek. Yalanın kirlettiği bir yüreği yağmur sularıyla yıkamak, sonra da içtenliğin rüzgarıyla durulayıp iğde kokularına sarmaktır. 
… Evlere karşı sokakların sokaklara karşı evlerin biricik zaferidir. Zorun, kanıksamanın ve alışkanlığın insan ruhunda açtığı yıkıma karşı, en ince,en güçlü, her zaman yeni, direnme duygusudur. Akıl ona bir olanak sağlıyorsa bir işe yarıyordur, güzeldir, değerlidir. Sevmek,  yaşamın bizi sürüklediği uçurumun kıyısında tutunduğumuz o incecik gelincik sapı, ölümle dirim arasındaki baş dönmesidir. Üstümüzde yürüyen duyarsızlığın o siyah ordusuna karşı, sesimizin en duru aktığı yataktır. 
… Sevmek barışın kişiye özel adıdır. Kalabalığa karşı bireyin özgeliği, kalabalığa kişilik veren biricik olanaktır. Bütün dillerin ortak şarkısı, bütün şarkıların sustuğu yerdir. Taşa ses veren duygusu insanın ;en kolay bağışlanacak kusuru ; ölümün eşiğinde bile dilinde çırpınan ıslığıdır. İki de bir camlarına düştüğümüz bizi bize en güzel gösteren hayal aynamızdır. 
 
Yine de insanın kendine en büyük ihanetidir sevmek. Sığlığın kolaylığından derinliğin başdönmesine geçmek bir zorlu yürek türküsüdür, içindeki binlerce gözü susturmayı gerektiren. İstemekle yapmak arasındaki o ince çizgi, binlerce yılın günah burgaçlarıyla bir uçuruma dönüşür.Dünya karşı tarafta biz bu tarafta kalmışızdır. Bir iki cılız sesten başka bir ses yoktur sesimizi karşılayan. Giderek bencilliğimizden söz etmeye, sevgimizden utanmaya, kendimizi aşağılamaya başlarız. Bu uçuruma verebileceğimiz kurban, içimizde yeni yeni kekelemeye başlayan sevincimizdir. Rüzgâr usul usul kesilir. Gündüzler yatışmıştır. Gece o eski gecedir artık. Tanrılar kazanmıştır. Mutluluğumuzu karşı ayaklanan çoğunluk geri çekilmiş, kimse mutsuzluğumuzla ilgilenmez olmuştur. Herkes içine gömdüğü yaralı bir hayvanla iyileşmeye çalışmakta, dünyayı düzene koymaya devam etmektedir.
Sevmek, insanın en büyük acısıdır. "
 
İnsanın Acısını İnsan Alır /Şükrü Erbaş

Düşler ülkesinden bir kaza sonucu sevgisiz insanlarla dolu dünyanıza düstüm. Kim oldugumu sorarsanız "Biraz rüzgarım biraz dalga" şairin dediği gibi. Aslında belki kendimi arıyorum ben de burda. Yaşım konusunda da farklı düşünceler var ama ben hepinizle akranım. Burdan çoğu zaman düşler ülkesine olan özlemini paylaşıyorum sizlerle. Herşeyin yeterince gerçek olduğu bu dünyada biraz da olsa hayallerimize sahip çıkalım ne dersiniz ? Unutmayın insan kardeşlerim: "İnsan Sevgi İle Yaşar "

3 Comments

  1. Sevgi tüm yorgunlukları göğüsleyebilecek yegane güçtür, ne için sevdiğini unutmadan.
    Çünkü unuttuğu anda yenilgiler kapısına diziliyor zaten insanın.
    Yazı için teşekkürler sayın yazar 🙂

  2. “Sen oku, sen inan, hepsi geçecek. ”
    Ah bir güzel sevebilsek atıcaz üzerimizden yorgunluğun esaretini.

  3. ” Sevgi vefa gördüğünde artmayan cefa gördüğünde azalmayan şeydir.” Ve sevgi hiçbir karşılık beklemez. Sevginin
    amacı ruhu beslemek, ego tatmin etmek değil. Yazı için çok teşekkürler .

Yorum bırakın

Your email address will not be published.

Edebiyat Kategorisinde Son Yazılar

Sevgi Eken Sevgi Biçe

Saçıma ak düştü bu sene, İlk tanenin havaya düşmesi gibi; Hiç olacak olanın üstüne. Hissettim o

Şapșik

En beklenmedik anda, nameler getirdi güvercinler. Bilmiyorum nasıl vardım yanına, başım kollarımın arasında. Bakışınca gözlerinle, düşüncelerim

Kardan Adam

Güneşin ilk ışıkları henüz yeni yeni karların üzerine vuruyordu. Sabah koşusunu yapmak için evinden hızlı adımlarla

Aynaya Bakınca -1

Saat hayli geç olmuştu ama aksi gibi canı çay çekiyordu. Çayı içtikten sonra gece uyuyamamak vardı