Mutluluk bu muydu? Mutluluk neydi ben bilmezdim. O (İlyas) vardı bir zamanlar, onu sevmiştim. Sevgi o muydu? Sevgi neydi? Coşkun akan dere, sonbahar rüzgârıyla ürperen yapraklar, cama vurup dağılan yağmur damlaları, bir yürek çarpıntısı…
Bu sözler hepimizin bildiği Selvi Boylum Al Yazmalım filmindeki Asya karakterine ait sözlerdir. Filmin yönetmeni Atıf Yılmaz’ın ve Türk sinemasının başyapıtlarından biri olan Selvi Boylum Al Yazmalım, Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un ‘Kırmızı Eşarp’ adlı romanından uyarlanmıştır.
1977 yapımı Selvi Boylum Al Yazmalım filminin başrollerini o dönemin ve şu dönemde onların ustalıklarına bizi hasret bırakan efsane oyuncular olan Kadir İnanır, Türkan Şoray ve Ahmet Mekin üstlenmiş bulunmaktadır. Benim sonradan öğrendiğim ve çok şaşırdığım karakter Samet’tir. Samet karakteri filmde Asya (Türkan Şoray) ve İlyas (Kadir İnanır) karakterlerinin öz çocuğunu yansıtmaktadır. Bu Samet karakterini oynayan oyuncu Deli Yürek’te Gülçin karakterini oynamış olan Elif İnci’dir.
Film 1977 yılında o tarihlerde Adana iline bağlı bulunan Osmaniye’de çekilmiştir. Filmin çekildiği Osmaniye’nin, Çukurova’nın doğusunda bulunan ve yüzölçümünün yarıya yakını ormanlık alan olan bir il olması filmin kimi sahnelerinde kendini belli eder. Bir sahnede görünen Kastabala (Hierapolis) antik kenti de Osmaniye ili sınırları içerisinde Karatepe – Aslantaş ören yerine giden yol üzerinde bulunmaktadır. Film esas olarak 1978 yılı nisan ayında gösterime girmiş ve çok büyük beğeni toplamıştır.
“İlyas – Bizimle niye konuşmuyor Arkadaş, bizi adam yerine koymuyor mu diyorsun. (Asya gülüyor) Ziyanı yok gülüşü yeter.”
…
“Asya – Elini tuttum sıcacıktı, yüreği elimdeymiş gibi”
…
“İlyas – Elinden tutuversem benimle gelir mi?
Asya – Seninim işte alıp götürsene beni”
Türk sinemasının 100. yılında yapılan halk oylamasında “Selvi Boylum Al Yazmalım” “En İyi Film” seçilmiştir. Kadir İnanır bir gazeteye verdiği röportajda şunları söylemiştir: “Diyalektik materyalizminin sevgiyi tarifinin son noktasıdır bu film. Yani sevgi, emek demektir. Emek verilmeyen hiçbir şeyin kutsallığı da yoktur, saygınlığı da yoktur.” Filmin sırrını soran gazeteciye İnanır’ın cevabı ise “Filmin sırrı söylediği gerçek. Ve filmi, film haline getiren bütün çalışanların ortak inancı ve o çalışmaya koyduğu büyük değer, büyük samimiyet.”
Film, “Sevgi Nedir?” sorusunun cevabını arar. Filmde Asya bu sorunun cevabını şöyle verir: “…Sonunda coşkun dere durulur, yapraklar kurur dökülür, yağmur diner güneş çıkar. Sevgi neydi? Sevgi sahip çıkan dost sıcak insan eli, insan emeğiydi. Sevgi iyilikti. Sevgi emekti.”
Edebiyat Kategorisinde Son Yazılar
Saçıma ak düştü bu sene, İlk tanenin havaya düşmesi gibi; Hiç olacak olanın üstüne. Hissettim o
En beklenmedik anda, nameler getirdi güvercinler. Bilmiyorum nasıl vardım yanına, başım kollarımın arasında. Bakışınca gözlerinle, düşüncelerim
Güneşin ilk ışıkları henüz yeni yeni karların üzerine vuruyordu. Sabah koşusunu yapmak için evinden hızlı adımlarla
Bazen bir karınca olurdu; Şafaktan, gün batımına kadar… Kendinden beklenmeyen yükü, Taşırdı patikadan tekrar tekrar. Gülünce,
Saat hayli geç olmuştu ama aksi gibi canı çay çekiyordu. Çayı içtikten sonra gece uyuyamamak vardı
gerçekten sevgi nedir ? geçmişteki sevgi anlayışı ile şimdiki sevgi anlayışı neden çok farklı ? sorularını ciddi ciddi düşündüren bir yazı olmuş, teşekkürler