Bizimkisi bir aşk hikayesi,
Siyah beyaz film gibi biraz.
Gözyaşı umut ve ihtiras,
Bizimkisi alev gibi biraz.
Bu hafta konudan bağımsız olarak bir aşk hikayesi ile giriş yapalım istiyorum. Ama bildiğiniz hikayelerden değil, aynı zamanda emsalsiz bir zekanın göstergesi. Kahramanlarımızdan biri devrinin en meşhur mimarlarından, diğeri ise padişah kızı. Kadı kızı falan değil, tekrar ediyorum padişah kızı!
Tahmin edenler olmuştur herhalde. Bakalım tutturdunuz mu?
.
.
Mihrimah Sultan, Kanuni’nin kızıdır ve 21 Mart 1552 tarihinde doğmuştur. İsminin manası Farsça Ay ve Güneş’tir.
Kanuni Sultan Süleyman, Mimar Sinan’a Üsküdar’da yaptırdığı külliyeye kızının adının verilmesini ister.
Külliye 1548’de tamamlanır, ziyarete gelen Mihrimah Sultan yapıya hayran kalır ve Sinan’a bir külliye daha inşa etmesini söyler. Ancak İstanbul’un neredeyse tüm hakim tepeleri çeşitli yapılarla doludur, uygun yer bulmak imkansızdır. Evli olmasına karşın Mihrimah Sultan’a aşık olan Sinan buna rağmen talebi kabul eder. Düşünür, taşınır en sonunda Edirnekapı’da surların içinde uygun bir arazi bulur ve külliyeyi oraya kondurur. Sinan’ın dehası bu yapıda sevdasıyla birleşip bir kere daha kendini gösterir. Aşık Sinan taş üstüne taş koymakla kalmaz, akla hayale gelmeyecek hesaplarla eserine ince bir dokunuş daha yapar.
Mihrimah Sultan’ın doğum günü olan 21 Mart’ta Güneş Edirnekapı’daki külliyenin ardından batarken; Ay Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Külliyesi’nin üstünden doğar.
.
.
Zamane gençlerinin feyz alması dileğiyle…
.
.
“Kardeşim hani burası kahve kültürü köşesiydi, nerde kahvesi nerde telvesi?” diyecek olursanız sabredin.
Bu platonik aşkın tarafı olan Mihrimah Sultan bir kahve severdir, aynı zamanda da iyi bir keyifçidir. Kendisi, kahvesini içerken yumuşatmak amacıyla kahveye süt ekletir.
Gel zaman git zaman süt eklenmiş Türk kahvesi “Mihrimah Sultan Kahvesi” olarak anılmaya başlar ve günümüze kadar varlığını sürdürür. Hala bazı kahvecilerde Mihrimah Sultan Kahvesi bulmak mümkündür.
.
.
Gelelim armudun faydalarına…
Bu hafta Dünya’nın önde gelen kahve üreticilerini kısa kısa inceleyip, kahvelerinin tadım notlarından bahsedelim istiyorum. Farklı çekirdekleri denemeyi sevenler için yol gösterici olacağını ümit ediyorum.
Not: Karşınıza bir Dünya haritası alın, kolaylık olur.
Ya Allah!
Haritanın sol alt köşesinden başlayalım.
İlk durağımız Brezilya.
Brezilya, yengemiz Adriana Lima’nın memleketi olmasının yanı sıra Dünya’nın en büyük kahve üreticisidir. Çikolata-fındık notalarına sahip, düşük asiditeli kahveler sunar. Düşük asiditesi Türk damak tadına hitap ettiği için sıklıkla Türk kahvesi olarak kullanılır (Bkz: Rio Minas). Bourbon, Catuai ve Acaia meşhur çekirdekleridir.
Çok kaliteli kahveler ürettiğini söylemek güçtür ancak gurme tatlar da yok değildir. Zannımca Brezilya ziyaretlerinde Copacabana Beach’te bir iki tur atmak kahve denemekten daha cazip bir fikirdir. Yine de tercih meselesi tabi.
Gözlerimizi harita üzerinde bir iki cm yukarı kaydıralım çünkü sıradaki durağımız Brezilya’nın komşusu Kolombiya.
Kolombiya, Güney Amerika’nın kahve cenneti ülkelerindendir.
Şahsımın favorilerinden olan çikolata-karamel notalarına sahip, parlak asiditeli, orta gövdeli, kahveler sunar. Engebeli arazisi kahve üretimi için biçilmiş kaftandır. Narino, Bukaramanga ve Bogota meşhur çekirdekleridir.
Şimdi biraz daha yukarı çıkarak Güney Amerika’nın kasvetli, boğucu havasından kurtulup Kosta Rika’yı bulalım.
Kosta Rika, çiçek-baharat-fındık notalarına sahip, parlak asiditeli, yoğun gövdeli kahveler sunan Orta Amerika ülkesidir. Ülkenin Pasifik sahilinde yetişen çekirdekler ise yumuşak ve tatlımsıdır. Dark Roast’a ve Cold Brew’e oldukça yakışan kahvelerdir. Heredia, La Minita ve Tarazzu meşhur çekirdekleridir. Bir kahve festivalinde tecrübe ettiğim Honey Process Kosta Rika Tarazzu mutlaka denenmelidir!
Harita üzerinde biraz daha yukarı çıkıp Guatemala’ya uğrayalım.
Guatemala, meyvemsi notalara sahip, düşük asiditeli, hoş kokulu kahveler sunan Orta Amerika ülkesidir. Mineralli, volkanik toprakları oldukça verimlidir.
Antigua, Coban ve Fraijanes Plateu meşhur çekirdekleridir.
Kanaatim, taze kavrulmuş bir Guatemala Antigua tecrübe etmeden ölmemeye bakılması yönündedir!
Ne Amerika’ymış yahu git git bitmedi, devam ediyoruz yukarı doğru çıkmaya. Durağımız Donald J. Trump’ın hala araya duvarı çekemediği Meksika.
Meksika, fındıksı notalara sahip, düşük gövdeli kahveler sunan Kuzey Amerika ülkesidir. Dünya’da organik kahve üretimi konusunda söz sahibi üreticilerden biridir. Altura, Tapachula, Coatepee ve Chiapas meşhur çekirdekleridir. Organik kahve sevenler için mutlaka listeye alınması gereken çekirdeklerdendir!
.
.
Konuyu bölüyorum ama sizlerle paylaşmak zorundayım. Aslında geçen hafta sinyallerini vermiştim.
Moka Pot aldım canlar…
Aldım ama neden? Bir sorun.
O çamuru daha sık içebilmek için, fincanın dibini lavaboya dökebilmek, dökerken keyiflenebilmek için aldım!
Uyanır uyanmaz çamur içip akşam demleyeceğim kağıt filtre mahsülü kahveyi iple çekebilmek için, V60’ın kıymetini daha iyi anlayabilmek için aldım!
Şirinler’i görebilmek için aldım!
Tamam tadı güzel, diğer yöntemlere nazaran gövdeli bir kahve çıkarıyor, kabulüm. Ama siz de şunu kabul edin dibinde çamur var arkadaş çamur.
Dibini içemiyorum. Ayrıca daha önce bahsettiğim gibi kitaba da uymuyor.
Haklıyım, keyifçiyim, ikizlerim!
Vesselam.
Buradan kendisine Moka Pot aldırmadığım kıymetli arkadaşımı -tekrar- muhabbetle kucaklıyorum. Fikrimin arkasındayım Hilal Nur!
.
.
Yeter bu kadar kapitalizm! Rotamızı Afrika’ya çevirelim.
Ülkemiz, canımız, ciğerimiz Etiyopya.
Kahvenin anavatanı bugünkü Etiyopya sınırları içinde kalan Habeşistan’dır.
Kimi kaynaklar Çoban Khaldi’nin kimi ise Şazili’nin hikayesini anlatır kahvenin keşfinden laf açılınca. Velhasıl ihtilaflı bir meseledir, bulaşmamak lazım gelir. Etiyopya, meyvemsi notalara sahip, gövdeli, kuvvetli aromalı kahveler sunar. Harrar, Ghimbi, Yirgacheffe meşhur çekirdekleridir. Doğu Afrika ziyaretlerinde unutulmamalıdır.
Harita hala önünüzdeyse Etiyopya’nın hemen altına bakalım.
Kenya!
Kenya, kahve üretimi ve ticaretinin ustalarındandır.
Doğu Afrika ülkesi, binlerce küçük kahve üreticisini eğiterek, ödüllendirerek, kalite kontrolünde titizlenerek en üst seviyede kahve üretmek için eşsiz araştırma ve geliştirmeler yapmaktadır. Kenya, meyvemsi notalara sahip, parlak asiditeli, düşük gövledi kahveler sunar. En iyilerinden kuş üzümü tadı alınabilir. Nyeri meşhur çekirdeğidir.
Sanmayın ki kahve üretimi Afrika-Amerika tekelinde! Gelin Asya kıtasına uğrayalım.
Endonezya’dayız.
Endonezya, toprak-baharat-duman notalarına sahip, orta gövdeli, parlak asiditeli kahveler sunan Güneydoğu Asya ülkesidir. Tipik yaşlandırılmış kahvelerdir (Aged). Sumatra, Sulawesi ve Java meşhur çekirdekleridir. Özellikle Java, piyasada Java-Moka blendleri ile sıkça bulunur. Tavsiyem, yaşlandırılmış kahvenin aromasını daha iyi alabilmek için Single Origin Sumatra çekirdeği bulunup tecrübe edilmelidir.
Asya’dan devam edelim.
Durağımız ineklere pek saygılı bir memleket.
Hindistan!
Hindistan, topraksı notalara sahip, yüksek gövdeli, düşük asiditeli kahveler sunan Güney Asya ülkesidir. Ülkenin doğu ve güney kesimlerinde kahve üretimi yaygındır.
Caturra, Kent ve Catimor meşhur çekirdekleridir. Gurme tatlara rastlamak güç olsa da gövdeli kahve seçenler için iyi bir seçenektir.
Sona doğru gelirken haber bültenlerinin yıldızı, bir adım ötemizde bulunan Orta Doğu’dan bahsedelim.
Adresimiz Yemen.
Yemen, düşük asiditeli, gövdeli kahveler sunan Orta Doğu ülkesidir. Düşük asiditesi Türk damak tadına hitap ettiği için sıklıkla Türk kahvesi olarak kullanılır.
Yeni yeni rastlamaya başladığımız “Nitelikli Türk Kahvesi” dükkanlarında mutlaka denenmesi gereken çekirdeklerden biridir.
Dünya’nın en eski ekilmiş kahvesi Yemen’in Kızıldeniz kıyısındaki Arabian Mocha’dır.
.
.
Şüphesiz kahve üretimi bu ülkelerle sınırlı değil. Vietnam, Avustralya, Honduras, El Salvador, Peru gibi kimi büyük kimi küçük üreticiler de mevcut. Yazamadıklarım gönül koymasın, önümüzdeki haftalarda onlardan bahsedeceğim.
Ya da vazgeçtim. Koyarlarsa koysunlar, keyif benim değil mi?
Yazmıyorum! Bitirirken mottomuzu haykırıyorum:
Hanımcılık değil keyifçilik kazanacak!
Yazı Serisi:
Kahve deyince aklına nescafe 3 ü bir arada gelenlere bile çok şey katacak güzel bir yazı olmuş.Elinize sağlık
Yine çok güzel bir yazı olmuş. Bu kadar kısa bir yazıya bu kadar bilgiyi eğlenceli bir şekilde sığdırıyorsunuz. İnsanın kahve içesi geliyor 🙂 Ayrıca Mihrimah Sultan kahvesini de öğrenmiş olduk vesselam 🙂
Anlatım mükemmel, okuyanı içine çekiyor. Kahve kokusu eşliğinde okunacak bir yazı. Kaleminize sağlık.
Çocukluğumdan beri severek içtiğim kahvenin adı meğer Mihrimah Sultan kahvesi imiş. Bu eski lezzet ama benim için yeni olan bilgi için teşekkürler. Keyifli yazılarınızın devam etmesi dileklerimle…
Güzel bir aşk hikayesi ve bu sefer kahve ile birlikte, elinize sağlık.